18 Ağustos 2014 Pazartesi

bazı rollerde değişiklikler oldu:


Treplev - Onur Özaydın             
Trigorin - Tansu Biçer               
Nina - Funda Eryiğit                 
Arkadina - Tülin Özen               
Maşa - Pınar Demiral                
Dorn - Yurdaer Okur                  
Polina - Ece Özdikici                  
Sorin - Kevork Malikyan            
Şamrayev - Nadir Sarıbacak     
Medvedenko - Öner Erkan 

3 Temmuz 2014 Perşembe

26 Şubat 2014 Çarşamba

trigorin ve nina 2. perde


 
trigorin nina 2. perde (kronik kolektif - martı) from Saim Güveloğlu on Vimeo.
bu pazar birinci perdenin (maşa'nın olduğu sahneler hariç) akışını aldık. 40 dakika sürdü. oyun yaklaşık uzunlukta dört perdeden oluşuyor. 3 saati bulacağız demektir. metinde hiç kesinti olmayacak çünkü.

bütün o karmaşık teoriler, sinirbilim araştırmaları vs. pratik çalışmayla birlikte sadeleşti, basitleşti. izlediğimiz yol özetle şöyle:

-oyuncu, karakterin üstün isteğini, alt istklerini, isteğine hangi eylem yoluyla ulaşmaya çalıştığını, karakterin bütün koşullarını, diğer karakterlerle ilişkilerini, karakterle ligili gerçekleri vs. bilir, bunlara hakim olur

-ayrıca oyuncu oynayacağı karakterin yer çekimiyle ilişkisini (ağır, hafif), mekanla ilişkisini (doğrudan, dolambaçlı) ve zamanla ilişkisini (istikrarlı, kesik kesik) bilir. bunlar metinde şifrelidir. bu üç değişkenin bileşkesinden tek bir fiil çıkar. öreğin trigorin için ağır (yer çekimi), dolambaçlı (mekan), kesik kesik (zaman) değişkenleri "slash" fiiline bağlanır. bu onun temel fiilidir. nina için "floating". bu fiiller yürüyüşe de etki eder. bu konunun detayları mike alfreds'in "different every night" kitabında var.

-ilk sahneden çalışmaya başlanır

-reji, -oyuncu nasıl oynayacağı karaktere hakimse- sahneye hakim olmalıdır

-önceden tasarım yapılmaz. ne reji yapar bunu ne de oyuncu. atıyorum ilk sahnede iki oyuncu varsa, bunların ilk karşılaşmaları merak edilir. bütün koşullara hakimler, acaba bu koşullarda karşılaştıklarında nolacak? oyuncular bu karşılaşmayı tasarlamamalıdır. açık olmaları yeterlidir.

-oyundaki ilk karşılaşma gerçekleştikten sonra, ilk cümleye nasıl geçileceği merak edilir, sonra ikinci ana, sonra ikinci repliğe ve bu böyle gider

-önemli olan anın gerçek olması (gerçekçi ya da doğal değil, gerçek), sözün eyleme dönüşmesidir. bütün anlar detaylı bi şekilde sabırla çalışılır. sahneleri parlatmak, oyun bulmak, tonlama bulmak gibi şeylerden uzak durulur

-bu şekilde bütün sahneler çalışılır, sahneler çalışıldıktan sonra karaktere ilişkin üstün istek büyük ihtimalle ilk belirlenenden farklı olacaktır. ilk üstün istek sadece başlangıç noktası, bir tezdir.


şu anda sadece birinci perdeyi akarken görebildik. dolayısıyla çalışmanın bu aşamasında bunları yazabiliyorum.

bu yazdığım sadece genel bir taslak. her prova bu yapıya sadık kalmak şartıyla bambaşka oluyor.

sinirbilimle bütün bunların ilişkisi ise bizim bir şeyi yaptıktan sonra anlıyor oluşumuz. karakteri henüz oynamadan anlamamız mümkün değil. sahneleri de. ancak sıfırdan başlamak gibi bir şansımız da yok çünkü hafızamız var. bu durumda ilk önce sonradan değişecek bir tezle, varsayımla başlıyoruz ve çalışırken karakteri ve oyunu anlıyoruz.

böyle çalışmak bizim için şimdiden çok öğretici oldu.

oyuncunun rolü kavrayıp sonra oynamasındansa, oynayıp sonra anlaması
oyuncunun bir karakter yaratmasındansa, karakterin eylemlerini keşfederek onu inşa etmesi
rejinin sahne için oyun bulmasındansa, metinde şifreli oyunun belireceği koşulları oluşturması
rejinin oyunu çıkarmasındansa, oyunun ana eylem çizgisini keşfederek onu inşa etmesi

bahsedebileceğim en önemli noktalar sanırım.

27 Ocak 2014 Pazartesi

yazmayalı uzun zaman oldu.

bu süreçte masa başı çalışmasından çok provayla geçti vakit. provalardan hemen sonra da yazılmıyor. bir süre kendini dinleyip ne yaşadın ne gördün anlamak gerekiyor. sahne üzeri dilinden konuşursak oluşan duygu hisse dönüşecek, o his bir itkiye, itki dışavurulacak, sonra aksiyon... uzun iş yani.

ondan bu sessizlik.

yakında yazıcaz yine. görüntüler de yolda.